Her bel ağrısı bel fıtığı kaynaklı değildir, her bel fıtığı ise ameliyat olmayı gerektirmez... Bel fıtığı hastalarının sadece %8 lik gibi küçük bir kısmının ameliyat ihtitacı olmaktadır. Yalnız sorunun büyüğü bu noktada başlamaktadır. Özellikle kronik bel ağrısı olan yani bir çok tedavi uygulanmış fakat hiçbir şekilde sonuç alınamamış hastalar bel ağrılarıyla baş başa kalmaktadırlar bu durum biz beyin cerrahlarını yeni tedavi yöntemleri aramaya yöneltmiştir. Bu yeni tedavi yöntemlerinden intradiskal laser tedavisi hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum;
Disk içi laser özellikle patlamamış bel fıtığı olan,inatçı bel ve bacağa yayılan ağrısı olan fakat ameliyat gerektirmeyen veya ameliyat olmak istemeyen hastalarda uygulanabilmektedir ve başarı oranı çok yüksektir. Bu yöntem ameliyathane şartlarında floroskopi cihazı yardımıyla uygulanmaktadır.Hastaya kesinlikle herhangi bir kesi yapılmamaktadır.Bel bölgesinde orta hattın 8-10 cm yan tarafından özel bir iğne vasıtasıyla girilmekte ve iğne fıtıklaşma olan diskin içine kadar ilerletilmekte ve bu iğnenin içinden ilerletilen laser probuyla laser uygulaması yapılmaktadır.Laser yardımıyla disk küçülmekte ve baskı ortadan kalkmaktadır.
Bu yöntemin en faydalı özellikleri ise; önce bel ve bacağa vuran ağrıyı dramatik olarak azaltmakta ve diskte oluşturulan lezyon sayesinde ilerleyen dönemde fıtığın ilerlemesine engel olmaktadır, hatta bir çok hastanın fıtığının ilerleyen dönemde tamamen iyileştiği saptanmıştır...
Aynı yöntem boyun fıtıklarındada başarı ile uygulanabilmektedir, boyun ağrılarındada dramatik bir şekilde azalma olmakta ilerleyen dönemde fıtıklarda belirgin azalma ve iyileşme olmaktadır. İntradiskal laser uygulamasında hastaya herhangi bir kesi yapılmamaktadır, bu yüzden hastanın işlem sonrası sadece bir kaç saatliğine hastanede kalması yeterli olmaktadır ve hasta çok kısa sürede normal hayatına hatta işine dönebilmektedir. İşlem tamamen lokal anestezi altında sedasyon eşliğinde yapılmakta hasta en ufak bir acı hissetmemektedir ve genel anestezi yapılmadığı için işlem son derece güvenlidir Bu işlem her yaş grubuna rahatlıkla uygulanabilmektedir.
Bu gibi yöntemlerin gelişmesiyle birlikte hastaların büyük ameliyat yani platin ihtiyacı neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır.
Tam Kapalı Bel Fıtığı Ameliyatı
Bel fıtığı , bel bölgesindeki omurlar arasındaki diskin dışında bulunan güçlü zarın yırtılması ve çekirdek içeriğinin omuriliğe girmesiyle oluşur ve birkaç gün süren bel ağrısının ardından ani bacak ağrısı ile kendini gösterir. Bel fıtığından korunmak için İyi adele kondisyon, düzenli egzersiz yapılmalı, kiloya dikkat edilmeli ve sigara tüketiminden kaçınılmalı. Çünkü, bunlar bel fıtığı oluşmasında ciddi risk faktörüdürler.
Bunun dışında ani eğilme ve eğilip yerden ağır yük kaldırma bele aşırı yüklenmeye neden olabilir ve daha önceden var olan problemlerin fıtığına yol açabilir. Çoğu bel fıtığı probleminde, ciddi ve ilerleyen güç kaybı, idrar ve büyük tuvaletini tutamama veya aşırı kabızlık gibi belirtiler olması halinde hastaya ameliyat öneriyoruz
Bel fıtığının nadir ancak tehlikeli bulguları, idrar ve gaita kontrolünün bozulduğu ve eğer tarzı uyuşukluğun eşlik ettiği tablo ciddi bası olması durumunda görülebilir. Sinirlere ciddi baskı vardır ve acil cerrahi tedavi gerektirir. Bel fıtığı cerrahisiyle, diskin fıtıklaştığı parçanın çıkarılmasının amaçlanır
"Klasik cerrahide ve mikroskopik cerrahide fıtığa ulaşmak için kas, kemik ve bağ dokularına bir miktar hasar verilir. Mikroskopik cerrahi ile oldukça iyi sonuçlar alınsa da ameliyat sonrası dönemde uzun iyileşme dönemi, omurilikte yapışıklıklar, fıtığın tekrarlaması, ileride gelişebilecek bel kayması ve enfeksiyonu gibi problemler, bu zarar verilen dokulardan kaynaklanır. Bu sorunların en aza indirildiği yöntem ise 'Tam Kapalı' bel fıtığı ameliyatıdır.
Bu cerrahi işlem endoskopta bulunan kanalın içinden kamera kontrolü ile yapılır. Kamera ile omurgamızda bulunan doğal boşluklar kullanılarak işlem yapıldığından klasik cerrahiden farklı olarak kas, kemik ve bağ dokularına zarar verilmez ve kanama olmaz. Bu nedenle bel fıtığı cerrahisi sonrası gelişen problemler büyük oranda azalmış olur. Bu yöntem, cerrahi uygulama gerektiren fıtıkların son gelilmelerle birlikte neredeyse yüzde 100ünde uygulanabilir. Klasik cerrahinin zorlu olduğu çok kilolu hastalar ve yine genel sağlık durumu bozuk hastalarda da bu teknik kolaylıkla ve güvenli olarak uygulanabilir."