Boyun Fıtığı
Boyun fıtığı nedir, belirtileri nelerdir, hangi yaş grubunda ve hangi mesleklerde daha çok görülmektedir?
Boyun fıtıkları ve bel fıtıkları genellikle aynı gibi görülür ama birbirinden tamamen farklı şeylerdir. Bel fıtığı kaçınılmazdır, arabanın lastiği gibidir, ne yaparsak yapalım aşınırlar. Boyun öyle değildir. Boyun arabanın bir aksesuarı gibidir. Eğer iyi kullanırsanız, hayat boyu hiçbir problemi olmadan gidebilir. Yük geldikçe, kemikler, kıkırdaklar öne doğru gelsin, arkada omurilik ve sinirler rahat etsin diye boynun geriye doğru bir eğriliği vardır.
Eğilerek iş yapma alışkanlıkları, bilgisayarın çok kullanılması, cep telefonlarıyla sürekli eğilir şekilde durma, fazla kitap okuma, bizim çok ameliyat yapmamız, bankacıların bilgisayar karşısında çok durmaları, manikür – pedikür yapanların eğilmesi dolayısıyla boynun bu eğriliğinde bir “düzleşme” meydana gelir. Düzleşme olduğunda, yük geldiğinde öne değil de arkaya doğru gitmeye başlar. Arkaya doğru gittiği zaman buradaki sinirlere dokunarak ağrılar yapar. “Boyun düzleşmesi” dediğimiz şey budur. Boyun ağrılarına genelde boyun düzleşmesi denir, geçilir. Buradaki düzleşmeye bağlı ağrılar, orta hat ağrısı dediğimiz, boyunda, ensede, sırtta, kürek kemiklerine doğru, zaman zaman da başa yayılan ağrılardır. Ancak dayanılır ağrılardır. O yüzden biz bu düzlüğü ihmal edip hayatımıza devam ederiz. Tutuldum, bir masaj yapalım, bir duş alayım, ilaç alayım derken vücut kendi tedbirini kendi almaya gider. Bakar ki bir yerden sürekli ses geliyor, buraya kemik ve kireç desteği getirerek burayı tamir etmeye, tutturmaya çalışır. Yaptığı iyi bir şeydir, burada bir birleştirme yapar ama bir süre sonra bu gelen kemik ve kireç desteği de burada baskı yapmaya başlar.
Dolayısıyla “sert boyun fıtığı” dediğimiz, boyun fıtıklarının yaklaşık %70 ini oluşturan grup ortaya çıkar. Burada bizim için sıkıntılı olan kısım, bu hastalarda ağrı daha geri planda kaldığından, hastalar bize gelene kadar uzun süre dayandıkları için bize geldikleri noktada kuvvet kayıpları başlamış olur.