Östaki borusu, hepimizin ortaokul ve lise yıllarından beri bildiği genzimiz ve kulağımızı birleştiren, kulağımızın düzgün fonksiyon görmesini, enfeksiyonlardan korunmasını sağlayan bir kanaldır. Bu kanal özellikle çocukluk çağında yapısal nedenlerle daha hassastır. Erişkinde östaki borusu daha açılı bir şekilde orta kulağa uzanırken, çocukta bu kanal daha yataydır.
Çocukluk çağında geçirilen birtakım enfeksiyonlar, bünyesel hassasiyeti olan çocuklarda önem kazanır. Birçok çocuk geniz iltihabı, boğaz iltihabı ya da üst solunum yolu enfeksiyonu geçirirken, pek az çocukta kulakla ilgili sıkıntılar olur. Hal böyle olunca, kulak enfeksiyonu biz kulak burun boğazcılar için, daha önemli hale gelir. Zira geçirilmiş kulak enfeksiyonları , kulakta sıvı birikimi, kalıcı birtakım kulak hasarına yol açabilir. Bu hasar geri dönüşümsüz olabilir, ileride işitme kaybıyla ya da daha büyük sorunlarla kendini gösterebilir. O yüzden biz, özellikle çocuklarda kulak enfeksiyonu olduğu zaman daha dikkatli olmaya ve rahatsızlığı çözmeye çalışmaktayız.
Erişkinlerde ise östaki borusu rahatsızlıkları sıklıkla kendini dolgunluk, basınç hissi, eşitleyememe, kulakta değişik açılıp kapanma sesleriyle kendini gösterir. Östaki borusu randımanlı çalışmayan erişkinler, yolcuklarından sonra kulaklarındaki tıkanıklık ya da ağrıdan rahatsız olurlar. Bir diğer hasta grubu da dalgıçlardır. Östaki borusu problemli kişiler dalışta sıklıkla sıkıntı çekerler. Zaten belirgin östaki borusu problemi olan kişiler dalış işlemini hiç gerçekleştiremezler. Kısa bir süre öncesine kadar östaki kanalındaki problemi çözme amaçlı medical tedaviye cevap alınamadığında, kulak zarına tüp takılıp orta kulaktaki sıvı alınıyordu. Halen çocuklarda sıklıkla bu yöntemi uygulamaya devam etmekle beraber özellikle 7 yaş üstü çocuklarda ve erişkinlerde direk problemin yol açtığı östaki borusuna müdahale edebilmekteyiz. Özellikle çocuklarda kulak zarına takılan tüp uygulaması sonrasında 6 ay-1 yıl arasında tüpün kulak zarından atılmasından sonra yüzde 80 oranında tedavi başarılı olabilmektedir. Kalan yüzde 20 kadar çocukta ise temel problemin östaki borusunda olduğu bilinmektedir. Çocuklardaki östaki borusu disfonksiyonunun (işlev bozukluğu) en büyük tetikleyicisi geniz eti olduğu için, bu tip durumlarda geniz etinin alınmasıyla beraber tüp takılması da önerilebilir.
Son yıllarda dünyada ve ülkemizde östaki borusu birçok kulak rahatsızlığının sebebi olduğu için buna yönelik tedavilere yönelinmiştir. Bunların en başında östaki balon dilatasyon (genişletme) gelmektedir. Geçmişte problemli östaki borularına hiçbir şekilde direk müdahale şansımız yokken, şimdi bir balon kateter yardımıyla östaki borusunun içine ulaştıktan sonra balonun orada iki dakika süre ile şişirilip bekletilmesi genişlemeye yol açar. Östaki borusunun yüzde 70’lik kısmı kıkırdak ve yumuşak doku, yüzde 30’luk kısmı kemik dokudan oluşmaktadır. Yaptığımız genişletme ancak kıkırdak ve yumuşak doku kısmında olabildiği için kalıcı başarı şansı da yüzde 70-80’lere çıkabilmektedir.
Bu işlem, Ekol Hastanesi’nde genel anestezi altında 20-25 dakika süren bir müdahaledir. Öncesinde muhakkak tüm hastalarımıza tomografi ile kontrol şarttır. Belirgin anatomik problemi olmayan hastalar başka bir aksi durum yoksa ameliyata alınabilir. Bu işlem için herhangi bir kesi ya da tampon gerektirmez. Hastalarımız aynı gün içerisinde taburcu edilir. Birkaç aylık kontroller sonrasında yüzde 70- 80’lere varan kalıcı çözüm olabilmektedir. Kemik kısmında problemi olan yüzde 20-30’luk kısmında kesin başarı sağlanamasa da genişleyen kıkırdak ve yumuşak doku kısmındaki havalanma artacağı için kemik bölüme kadar gelen hava miktarı da artmış olup birçok hastamız eskiye göre daha rahatladığını söylemektedir.
Erişkinlerde östaki borusu rahatsızlıkları sıklıkla kendini dolgunluk, basınç hissi, eşitleyememe, kulakta değişik açılıp kapanma sesleriyle kendini gösterir. Östaki borusu randımanlı çalışmayan erişkinler, yolcuklarından sonra kulaklarındaki tıkanıklık ya da ağrıdan rahatsız olurlar