Kolon yani kalın bağırsak kanserinin ülkemizde sık görülen 3’üncü kanser türü olduğunu belirten Ekol Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Uzm. Dr. Berna Bayrakçı, “Yaşamı boyunca her 20 kişiden birinde gözükmektedir. Yüzde 90-95 kolon poliplerinden gelişir. Bir kolon polibinin kansere dönüşmesi 7-10 seneyi bulmaktadır. Bu süreçte kanser çoğunlukla sessiz ve sinsi olarak oluşmaktadır. Kolon kanseri geliştiğinde karın ağrısı, makattan kan gelmesi, kansızlık, kilo kaybı, kabızlık, ishal, bağırsak alışkanlığında değişiklik gibi bulgulara neden olabilmektedir” dedi.
Düzenli Kontrol ve Kolonoskopi
Tanı konduktan sonra hastaların ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi tedavisini içeren zorlu bir sürece girdiğini belirten Uzm. Dr. Bayrakçı, “Oysa ki kolon kanseri önlenebilir bir kanserdir. Ülkemizde 50 ve üzerindeki yaşlarda gaitada gizli kan tetkiki yapılarak test sonucu pozitif olan kişiler kolonoskopi yapılabilen merkezlere yönlendirilmektedir. Gaitada gizli kan tetkikinin pozitif olması anlamlıdır. Ancak sensivitesi yüzde 50’dir. Yani negatif olması kolon polibi veya kolon kanseri olmadığı anlamına gelmemektedir. Altın standart tetkik kolonoskopidir. Kolonoskopi esnasında hem tanı konmakta hem de tedavi yapılabilmektedir. Kolonoskopi işlemleri artık anestezi eşliğinde yapılmakta ve hastalar ağrı hissetmeden konforlu bir şekilde işlemini yaptırabilmektedir. Kolonoskopi öncesi hastalara birtakım ilaçlar ve sulu diyet verilerek barsak temizliği sağlanmaktadır. Bu tüm barsak mukozasının görülmesi ve doğru tanıyı koyabilmek için gereklidir. Kolonoskopi esnasında tüm kolon değerlendirilmekte, kolon polipleri endoskopik yöntemlerle kesilerek çıkartılmakta ve kolon kanseri saptanırsa biyopsi alınarak patolojik tanı konması sağlanmaktadır” dedi.
50 Yaş Üzeri Düzenli Kontrol ve Kolonoskopi
50 yaş ve üzerindeki herkesin kolonoskopi yaptırmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Uzm. Dr. Berna Bayrakçı, “Ailede kolon kanseri öyküsü olanlarda kolonoskopi yapılma yaşı 40'tır. Eğer ailede erken yaşta kolon kanseri varsa kolonoskopi işlemi aile üyesine kanser teşhisi konan yaşın 10 yıl öncesinde olmalıdır. Unutulmamalıdır ki asıl amaç kolon kanseri tanısı koymak değil, henüz kolon kanseri oluşmadan kolondaki polip çıkarılarak kolon kanserinin gelişimini önlemektir. Daha önce kalın bağırsak, meme, yumurtalık veya rahim kanseri tanısı almış olanlar kolonoskopik tarama yapılmalıdır. Ailesinde kolon polibi, ailevi polipozis ya da ailevi non polipozis kanser hastalıklarından biri olanlar ve kendisinden kolon polibi alınan kişiler de kolonoskopik tarama programına alınmalıdır. 8 yıllık kronik iltihabi bağırsak hastalığı tanısı olan kişilerde artmış kolon kanseri riski nedeniyle taranmaktadır” dedi.
Kolon Kanserini Engellemek İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Aşırı yağlı yiyecekleri hayvansal yağ tüketimi ve kırmızı et ağırlıklı beslenmenin kolon kanseri riskini arttırdığını belirten Uzm. Dr. Berna Bayrakçı, “Özellikle sucuk-salam-pastırma-sosis gibi işlenmiş ve katkılı etten uzak durulmalıdır. Kolon kanserinden korunmak için sebze-meyve ve bol lifli gıdalarla beslenme önerilmektedir. Alkol ve sigara da kolon kanserine neden olmaktadır bu nedenle kullanılmamalıdır. Aşırı kilo birçok hastalık ve kanser gibi kolon kanserine de zemin hazırlamaktadır. Örneğin 5 kiloluk bir artış kolon kanseri riskini %5 arttırmaktadır. Kilomuza dikkat etmek bizi birçok hastalık ve kanserden koruyacaktır. Kolon kanserinden korunmak için düzenli spor yapılması, stresten uzak durulması da öneriler arasındadır. Yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı da önerilmektedir. Vücudumuzda kalsiyum süt ve süt ürünleri yoluyla, D vitamini yeterli güneş ışığına maruz kalınarak sağlanmaktadır. Kısacası Akdeniz tipi diyet, kilomuza dikkat etmek, alkol ve sigara kullanmamak, spor yapmak bizi birçok hastalık ve kanserden korumaktadır. Ayrıca kolonoskopi yaptırmak kolon kanseri gelişimini engellemek için en iyi yöntemdir” dedi.