Doğumsal Anomaliler
Bebekler bazı durumlarda hayatlarının geri kalanında, görünme, gelişme veya çalışma şeklini etkileyecek doğuştan anormalliklere sahiptir.
Konjenital anormallikler, fetüsün doğumdan önceki gelişimi sırasında ortaya çıkan problemlerden kaynaklanır. Önlenebilir doğumsal anomalilerin riskini azaltmak için annelerin ve babaların sağlıklı olması ve hamilelik öncesi ve sırasında tıbbi bakımın iyi olması önemlidir.
Perinatal testlerdeki ve yeni tanı testlerindeki (yani amniyosentez, koryonik villus örneklemesi vb.) Gelişmeler , konjenital anormalliklerin kromozomal ve genetik nedenlerini tespit etmeyi mümkün kılmıştır.
Kromozom Anomalileri
Kromozomlar, bir nesilden diğerine miras kalan genetik materyali taşıyan yapılardır. Yirmi üç babadan geliyor; yirmi üç anneden geliyor. Kromozomlar üzerinde taşınan genler, bebeğin nasıl büyüyeceğini, neye benzeyeceğini ve bir dereceye kadar nasıl çalışacağını belirler.
Bir çocuk 46 kromozomsuz doğduğunda veya kromozom parçaları eksik veya çoğaldığında, yaşından diğerlerinden farklı görünebilir ve davranabilir ve ciddi sağlık problemleri ortaya çıkarabilir (örn. Down sendromu ).
Tek Gen Anormallikleri
Bazen kromozomların sayısı normaldir, ancak üzerlerindeki genlerin bir veya daha fazlası anormaldir.
Hamilelik sırasında, özellikle ilk dokuz hafta boyunca belirli hastalıklar, ciddi konjenital anormalliklere neden olabilir (örneğin, sitomegalovirüs, su çiçeği veya kızamıkçık gibi maternal enfeksiyonlar ). Kronik maternal koşullar (örneğin diyabet, hipertansiyon, lupus, myastenia gravis veya mezar hastalığı gibi otoimmün hastalıklar) gelişmekte olan fetüsü olumsuz yönde etkileyebilir. Maternal hipertansiyon, fetusun kan akışını etkileyebilir fetal gelişimi engeller.
Alkol tüketimi ve hamilelik sırasında belirli ilaçlar, bebeğin anormalliklerle doğması riskini önemli ölçüde artırır (örn. Fetal alkol spektrum bozuklukları ).
Hamilelikte çiğ ya da pişmemiş yiyecekler yemek , aynı zamanda anne ve fetüsün sağlığı için tehlikeli olabilir ve bundan kaçınılmalıdır.
Bazı ilaçlar, hamilelik sırasında alındığında, aynı zamanda havayı, suyu ve yiyecekleri kirletebilecek bazı kimyasallar gibi fetusa kalıcı zarar verebilir. Hamileyken ilaç veya ek kullanmadan önce daima doktorunuza danışın.
Genetik ve Çevresel Sorunların Birleşimi
Hamileliğin kritik evrelerinde (örn. Spina bifida ve yarık dudak ve damak), rahim içindeki belirli çevresel etkilere maruz kalma ile birlikte durumun genetik bir eğilimi varsa, bazı doğuştan anormallikler ortaya çıkabilir. Gebelik öncesi ve hamilelik sırasında folat takviyesi alınması nöral tüp defekti riskini azaltır. Bununla birlikte, bu tip konjenital anomalinin genetik bir etkisi de vardır.
Detaylı bilgi ve randevu için biz sizi arayalım.
İlgili Makaleler
Ağrı Girişim İşlemleri (Radyofrekans, Lazer)
Bir radyofrekans ablasyon, beyne ağrı sinyalleri taşıyan sinir liflerini yok eden minimal invaziv bir prosedürdür. Özellikle bel, boyun ve artritik eklemlerde kronik ağrısı olan insanlar için kalıcı bir rahatlama sağlayabilir. Tekrarlayan ağrı çekiyorsanız ve sinir bloğu enjeksiyonu ile iyi bir rahatlama yaşadıysanız, radyofrekans ablasyonu için aday olabilirsiniz.
Devamını OkuOmurga Tümörleri
Bir omurilik tümörü, bir doku ya da onu çevreleyen anormal kütledir. Bu hücreler, normal hücreleri kontrol eden mekanizmalar tarafından kontrolsüz bir şekilde büyür ve çoğalırlar. Spinal tümörler iyi huylu (kanserli olmayan) veya malign (kanserli) olabilir. Birincil tümörler omurga veya omurilikten kaynaklanır, ikincil tümörler ise kanserin başka bir bölgeden omurgaya yayılmasından kaynaklanır.
Devamını OkuMigren
Bir migren, genellikle başın bir tarafında şiddetli zonklama ağrılarına veya nabız atma hissine neden olabilir. Genellikle bulantı, kusma ve ışığa/ sese aşırı hassasiyet eşlik eder. Migren atakları saatlerce hatta günlerce sürebilir ve ağrı o kadar şiddetli olabilir ki günlük aktivitelerinize engel olabilir.
Devamını OkuSkolyoz (Omurga Eğriliği)
İnsan omurgasına yandan bakıldığında tam düz değildir. Boyun ve bel bölgesinde hafif çukurluk (lordoz) ve sırt bölgesinde hafif kamburluk (kifoz) vardır. Arkadan bakıldığında ise tam düz olmalıdır. Skolyoz (Omurga eğriliği) omurganın, sağ ya da sol yana doğru eğrilmesi anlamına gelmektedir.
Devamını OkuBel Kayması
Bel Kayması (Spondilolistez), alt omurları (omurga kemikleri) etkileyen bir spinal durumdur . Bu hastalık alt omurlardan birinin doğrudan altındaki kemiğe doğru kaymasına neden olur. Bu acı verici bir durumdur ancak çoğu durumda tedavi edilebilir. Hem terapi hem de cerrahi yöntemler kullanılabilir.
Devamını OkuHidrosefali (Beyinde su toplanması)
Hidrosefali, beynin derinliklerinde boşluklarda (ventriküller) sıvı birikmesidir. Aşırı sıvı ventriküllerin boyutunu arttırır ve baskı yapar. Beyin omurilik sıvısı normalde ventriküllerden akar ve beyni ve omuriliği yıkar.
Devamını OkuBeyin Tümörleri
Bir beyin tümörü, beyninizdeki anormal hücrelerin bir kütlesi veya büyümesidir. Birçok farklı türde beyin tümörü vardır. Bazı beyin tümörleri kanserli değildir (benign) ve bazı beyin tümörleri kanserlidir (malign). Beyin tümörleri beyninizde (birincil beyin tümörleri) başlayabilir veya kanser vücudunuzun diğer bölümlerinde başlayıp beyninize yayılabilir (ikincil veya metastatik, beyin tümörleri).
Devamını OkuDoğumsal Anomaliler
Bebekler bazı durumlarda hayatlarının geri kalanında, görünme, gelişme veya çalışma şeklini etkileyecek doğuştan anormalliklere sahiptir.
Devamını OkuBeyin Kanamaları
Beyin Kanaması, beyindeki bir arterin patlaması ve çevresindeki dokularda lokal kanamaya neden olması nedeniyle oluşur. Bu kanama beyin hücrelerini öldürür. Kanama, kelimenin tam anlamıyla "ileride kan patlaması" anlamına gelir. Beyin kanamalarına ayrıca kafa içi kanamalar denir.
Devamını OkuSinir Sıkışması
Sinirler sıkıştırıldığında ve kısıtlandığında gelişen tıbbi sendroma sinir sıkışması denir. Bu, travmadan veya yaralanmadan tekrarlanan nedenlerden kaynaklanır. Sinir tuzağı sendromu olarak da bilinir.
Devamını OkuMigren Cerrahisi
Migren ameliyatı deri altına yapılan bir işlemdir. Ameliyat saçlı deriden yapılan küçük kesilerle endoskopik kameralı (kapalı) teknikle yapıldığı için, herhangi bir iz kalmaz. Ameliyatın başarı oranı %90’ın üzerindedir.
Devamını Oku